7. gün – Surp Giragos’ta öğle yemeği

Pazar, 11 May 2014 14:50 tarihinde oluşturuldu
 
 

 

Diyarbakır’da 14 gün/Amed’e dair 14 fotoğraf/ Tigranakert’e dair 14 metin

Gazeteci ve fotoğrafçı MJM Repair için iki hafta boyunca Diyarbakır'da (Kürtçe ismiyle Amed ve Ermenice Tigranakert'te) röportajlar yaptı. 1915 Soykırımından önce şehirde nüfusu binlerle ölçülen Ermenilerin geçmişi, bugünü ve geleceğine dair fotograflar çekti. MJM hikayeleri Ermenilerle kesişen mekanlar ve insanlarla karşılaşmalarını röportajları boyunca okuyucuyla paylaşıyor.

Bu foto-röportaj Mayıs 2013'te yapılmıştır. Yazıda yer verilen bazı hususlarda o tarihten sonra değişiklikler olmuştur.


7. gün – Surp Giragos’ta öğle yemeği

Pazar günü saat 10’da Surp Giragos kilisesi insan kaynıyor. Mekân devlete ait ve terk edilmişken kilise olarak kullanılan alanda yaklaşık on kişi koşturuyor. Cemaat üyelerinin getirdiği onlarca yemek insanlar geldikçe uzayan bir masanın üzerine yerleştiriliyor. Hemen yanlarında çocuklar futbol oynarken börekler, salatalar, peynirler, tahin tabakları, kurabiyeler, pastalar arttıkça artıyor. Yemeğe başlamadan önce Ermenice öğretmeni Kevork’un okuduğu bir dua için eller birleşiyor. Ardından o sırada Diyarbakır’da bulunan yazar Mıgırdiç Margosyan sözü alıyor : “Geçmişi bir yük haline getirmeden şimdiki zamanı yaşamak lazım. Ermeni olduğumuz ve insan olduğumuz için gurur duymalıyız. Kimseden ne üstünüz, ne de aşağıyız. Geçmişin harabelerine ağlamak hiçbir işe yaramaz” diyor. “Burada fakirler için para toplama geleneği vardı. Toplanan metal paraların sesini hatırlarım. Bu dayanışma sayesinde bugün bu kilise burada. Dayanışma en önemli şeydir” diye ekliyor yazar.

Yağmur yağıyor, ama olsun. Benim için burada, Ermenilerin arasında, tam da paylaşma anlarında bulunmak inanılmaz. Yıllarca süren zoraki uykudan sonra yeniden toparlanmaya çalışan bu küçük toplumun merkezi adeta Surp Giragos. Burada tanışılan insanların dine pek önem vermemesi bir şeyi değiştirmiyor. “Sadece tanışmak ve bir arada olmak için burada düzenli olarak toplanıyor insanlar” diyor İngilizce konuşan ve birkaç haftadır burada çalışan genç Şinow.

Etrafımda koşuşturan hanımlar bir yandan geç gelenler ve geçerken uğrayanlara tabaklar hazırlayıp çay getirirken bana nazikçe “Otur ve yemek ye !” diye buyuruyorlar. “Hala buraya gelmeye korkan ve hiç gelmeyecek bir sürü insan var. Henüz buna cesaret edemiyorlar. Ben ise hakikatin olduğu yerdeyim” diye anlatıyor Halide. 58 yaşındaki Elazığlı Halide kalabalığın gürültüsünün içinde şimdiye kadar Ermenilerle hiç iletişim halinde olmadığını anlatıyor. O gün gördüğüm yüzler garip bir şekilde bana tanıdık geliyor, iletişim kolay olmasa da anlaşılmak için bir gülümseme çoğu zaman yetiyor. Az sonra, tam karşıdaki camiden bir ezan sesi gelecek, ama kimsenin dikkatini çekmeyecek. Surp Giragos’un mikro-iklimi bu olsa gerek…

 

Çeşitli gazete ve dergilerde çalışan MJM Yerkir Europe Sivil toplum kuruluşu için Ermenistan ve Türkiye'de foto-röportajlar gerçekleştirdi. Çalışmalarından örnekler www.mjm-wordsandpics.com sitesinde görülebilir.